• 2 Ağustos 2025 21:18

İsrail’in çirkin emeli! ‘Poseidon’un bir anlamı var: ‘Tayfun’u Anamur’a yerleştirsek yeter’

Byadmin

Ağu 2, 2025

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Orta Doğu’da herhangi bir ülkenin güçlenmesinden rahatsızlık duyacak bir ülke varsa o da İsrail’dir.Türk Savunma Sanayii’nin her gün daha da güçlü ve kendinden emin adımları da İsrail’in ‘tehdit’ olarak algıladığı gelişmeler arasında.İsrail’in önde gelen gazetelerinden Israel Hayom’da analist Shay Gal’ın, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) askeri varlığına yönelik analizi de buna işaret ediyor. Üstelik bu, üstü kapalı ifadelerle de değil, doğrudan “Kuzey Kıbrıs aynı zamanda bir İsrail sorunudur” sözleriyle gündeme getirildi. Analizde ‘kritik bir eşikten’ ve bu eşiğin aşılmasıyla yapılacak müdahaleden bahsedilmesi dikkat çekti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kıbrıs’taki varlığı ve KKTC’nin TSK’dan yardım almaması için gerekli engellemelerin da yapılacağını savunan projenin ismi de belli: Poseidon!Yunan deniz ve deprem tanrısı Poseidon’un pek de bilinmeyen anlamı düşünüldüğünde İsrail’in niyetleri, beraberinde pek çok soru işareti yaratıyor.Poseidon ‘dünyanın efendisi’ demek. Üstelik Kıbrıs’ın güneyinde İsrail’in doğal gaz sahasının adının da İncil’de Şeytan’la özdeşleştirilendenizcanavarı olan ‘Leviathan’ olduğu düşüldüğünde, İsrail’in Akdeniz emelleri merak konusu oluyor. Peki, İsrail Kıbrıs’a el uzatırsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tavrı ne olur? İsrail’in Akdeniz’deki kritik noktalar için seçtiği isimler ne ifade ediyor? Neden Kıbrıs seçilmişti, tarihte ve gelecekte bu adanın Yahudiler için önemi neydi? TASAM Başkan Yardımcısı Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zuhal Mert Uzuner tüm detaylarıyla Milliyet.com.tr’ye anlattı.

İsrail’in ‘Leviathan’ adını verdiği Akdeniz’deki doğal gaz sahası

POSEIDON VE LEVIATHAN NE İFADE EDİYOR? ‘FİLİSTİN’E BENZİYOR’

İsrail, Gazze’deki soykırımını sürdürürken, pek çok farklı noktaya da saldırabileceği konusunda söylemler ve eylemlerde bulunmuştu. Bunlar arasına son günlerde Kıbrıs da eklendi. Aslında uzun yıllardır Yahudilerin hedefinde olan bu topraklardaki Türk varlığı, İsrail için her geçen gün daha büyük bir tehdit oluyor. Çünkü Türkler ve bölgede güvenliği tesis eden TSK güçleniyor. Bölgede masum insanları öldürmeyi kutsal amaçlarına yoran İsrail ve Netanyahu’nun dozu yükselen saldırgan tavrına ilişkin,“Gazze’deki o çocukların halini gördükten sonra İsrail’in kendi kamuoyunda yükselen tepkiler var. Dün Amerika’da silah yardımı konusunda da bir oylama yapıldı. İlk kez 27 tane ret çıktı. Bugüne kadar bu ancak 2 olurdu. Bu da Netanyahu’ya karşı duyulan tepkidir. Bana göre Netanyahu eylül ayını bekliyor. Eylül ayında Netanyahu için 2 önemli eşik var. Yargılandığı mahkeme eylüle ertelendi. Ayrıca eylülde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Ben Netanyahu açısından son noktanın eylül ayında konulacağını düşünüyorum” diyen Prof. Dr. Fahri Erenel, Kıbrıs için tasarlanan ‘Poseidon’u da şöyle anlatıyor:

Alıntı Metni

Kıbrıs’a yerleşmek için mülk satın alan Yahudilerin bölgeye göçünden bir kare

KIBRIS’IN YAHUDİLER İÇİN KRİTİK ÖNEMİ NE?

İsrail’in Kıbrıs planları birkaç yıllık hayallerden ibaret değil.Yahudiler Kıbrıs’ta bulunmuş ve belki de o topraklarda kalıcı olmanın yollarını aramıştı. Romalılar ve Babiller asırlar önce onları sürgün etmişti. Bu esnada Kıbrıs’a yerleşme fikri, Yahudiler arasında yayılmıştı. Üstelik Yahudilerin Kıbrıs için planları kâğıt üzerindeki analizlerden ibaret değildi. Prof. Dr. Fahri Erenel’e göre, “İsrail, Güney Kıbrıs’ı tam anlamıyla güçlendirmek ve KKTC’yi bu bölgeden çıkarmak istiyor. Güneyde Yunanistan ve Avrupa Birliği ile çatışmak yerine, en kolay mücadele edeceği yer olan Kuzey’i tercih ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne karşı kullanabileceği en etkili enstrüman burada Güney Kıbrıs Rum yönetimi. Bu yüzden de KKTC’nin uluslararası alanda tanınmaması yolundaki bütün çabalarda İsrail’in ön planda olduğu görülüyor. İsrail açısından Kıbrıs’ın büyük bir önemi var. Son 2 yıldır Güney Kıbrıs’ta inanılmaz bir silahlanma var. Bilimsel verilere göre İsrail’in gayrisafi milli hasılasında yüzde 6’ya yakın silahlanma oranı var. Güney Kıbrıs’ın gayri safi milli hasılasında da bu oran yüzde 5. Peki bunları nereden alıyor? İsrail’den, Amerika’dan ve Fransa’dan satın alıyor. Bu yüzden de hızla silahlanıyor. İsrail’den demir kubbe kuruyor ve diğer hava savunma sistemlerini de veriyor. Bunlar kime karşı kullanılacak? KKTC’ye karşı.” Peki ama şimdi ne olacak? Kıbrıs’tan sonra Filistin’e göz diken Yahudiler şimdi yeniden Kıbrıs’ı ele geçirmenin yollarını mı arıyor? Prof. Dr. Fahri Erenel, bunu da açıklıyor:

Türkiye’ye hazırlıksız yakalanabiliriz! İsrail basınında kırmızı alarm: İşte yeni çatışmanın rotası

“Bugüne kadar İsrail’e yönelik tehditler iki yandan gelmiştir, Yahudi devleti 2 kere yıkılmıştır aslında. Birincisi Babil İmparatorluğu zamanında ve sürgün edilmişlerdi. Sürgünden sonra gittikleri ana yer Romalıların toprakları olmuştur. Romalılar tarafından tekrar sürgün edilmişlerdir. Peki Romalılar buraya nereden gelmiştir? Bugün Kıbrıs’a bakarsanız çok sayıda Roma izleri görürsünüz.Kıbrıs Roma için çok önemli bir valiliktir. Hatta Roma İmparatorluğu’nda Hristiyan olan ilk vali de Kıbrıs valisidir. Romalılar da günümüzeki İsrail ve Filistin topraklarını ele geçirmek için Kıbrıs’ı üs olarak kullanmışlardı. Haçlılar da üs olarak kullanılıp Filistin’in üzerine gitmişler ve Kudüs’ü alamamışlardı. Dolayısıyla İsrail’e yönelik tehditler ağırlıklı olarak Kıbrıs üzerinden olmuştur. Bu yüzden de İsrail varlığını devam ettirebildiği Mezopotamya bölgesinin korumak istiyor. Bunu da gerek İran üzerine olsun, gerek Suriye üzerine olsun, gerek Lübnan üzerine olsun harekâtlarla sağlıyor. O bölge biliyorsunuz Fransa-İngiltere arası bereketli topraklar ve Mezopotamya olarak adlandırılır. Aslında biz bunun ilk izlerini nerede duyduk? Hizbullah lideri ölmeden önce ne demişti? ‘Güney Kıbrıs Rum yönetimine İsrail’e destek sağlamaması için uyarımızdır. Aksi takdirde müdahalede bulunuyoruz’ demişti. Herkes ‘Birdenbire bu nereden çıktı?’ dedi. Aslında İsrail’in Kıbrıs ile uzun bir süredir tarihsel bağları var. Kıbrıs mutlaka öyle veya böyle kontrol altında tutulmalı. Çünkü Kıbrıs, İsrail’in Batı’dan gelen tehditlere karşı tarihsel süreçte de en yumuşak tarafıdır. Kıbrıs’ın tamamının, İsrail’in kontrolünde olmasını istiyorlar.”

ROKETSAN’ın Tayfun Blok 4 füzeleri

‘TAYFUN’U ANAMURA YERLEŞTİRSEK YETER’

“Bölgeden kaynaklanan tehdit kritik bir eşik aşarsa, İsrail stratejik duruşunu değiştirmek zorunda kalacaktır. Böylece, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile koordineli olarak adanın kuzeyine yönelik her an müdahale edebilecek şekilde acil durum planı hazırlanmalı” sözleri Shay Gal’ın analizlerinde en dikkat çekici noktalardandı. İsrail’in KKTC’ye saldırması ‘gerekeceği’ konuşuluyor, bunun da oldukça açık ve rahat şekilde ‘eşik aşılması’ durumunda olacağı ifade ediliyordu. Peki TSK’nın KKTC’deki varlığı ne olacaktı? Yavru Vatan’a yapılacak herhangi bir saldırıda Türkiye sessiz mi kalacaktı? Prof. Dr. Fahri Erenel’e göre İsrail için bu kalkışma hiç de kolay değil. Günler önce İDEF’te ses getiren savunma sistemleri tanıtılmış ve Türk Savunma Sanayii’nde gurur tablosu göz doldurmuştu. Bu savunma araçları fuarda sergilenen birer süs değil, gerçek anlamda İsrail’e ‘dur’ diyecek araçlardı. Peki olası bir saldırıda TSK’nın tavrı ne olurdu? Prof. Dr. Fahri Erenel şöyle açıkladı:

Alıntı Metni


‘KIBRIS SORUNUNU ASKERİ OLARAK ÇÖZMEK LAZIM, RÜZGÂR DÖNDÜ’

İçinde İsrail’in geçtiği her konu, şiddet ve saldırganlık içeriyor ancak dünya, buna yeterince ses çıkaramıyor. İsrail henüz kendisine ‘dur’ diyebilecek kimseyle karşılaşmadı. Ancak İngiltere, Fransa gibi bazı Avrupa ülkeleri Filistin’i tanıma kararı alabilecekleriyle gündeme geldi. Peki başından beri soykırıma sessiz kalan bu ülkeler ne olmuştu da şimdi ses çıkarıyordu? Tüm bunların yanında Kıbrıs’ın Türkiye’ye eş değer olması ve oraya yapılacak bir saldırının Türkiye’ye yapılacak olması söz konusu. Yıllardır farklı şekillerde gündeme gelen ‘Kıbrıs Sorunu’ artık çözülmeliydi. Bu da Prof. Dr. Zuhal Mert Uzuner’e göre şöyle yapılabilir: “Kıbrıs sorununu artık askeri olarak çözmek lazım, masada değil.” Prof. Dr. Zuhal Mert Uzuner Kıbrıs’taki süreci Ukrayna-Rusya Savaşı’ndan da öncesine ışık tutarak sözlerini noktaladı:

“İsrail’in ‘Türkleri buradan atarız’ söylemleri vardı. Biraz daha önceye giderseniz Ukrayna Savaşı çıkmadan önce Türkiye’deki bazı aktörlerle, operasyonel bir şeyle Türkiye’yi sıkıştırmak, askeri şekilde Kıbrıs’ı kurtarmak gibi amaçlar vardı. İsrail çok rahat bir şekilde silah kullanabiliyor. Kimse de bir şey diyemiyor. Bunu tabii Amerika’yla ilişkilendirebiliriz. Ancak dünya değişti. Dünya artık tek kutuplu değil. Bu da Amerika’nın çıkarına değil, Amerika’ya zarar veriyor. Onu anlatmaya çalışıyor Türkiye. Bölgedeki aktörler de hâlâ Amerika’nın ‘yardımcı’ yüzünü kullanarak kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ancak bu nereye kadar gidecek? İsrail’in soykırımının savunulabilir bir tarafı yok. Netanyahu yargılanacak ve ceza alacak. Bu iş burada bitmeyecek. Bu tarz şeyler yavaş gelişiyor. İnsanlar ölüyor orada. Ancak etkisi yıllarca sürüyor. Biz Holokost’u hâlâ konuşuyoruz. Yani Avrupa ülkelerinin Filistin’i eylülde tanıyacaklarını söylüyor olmaları ve tanıma çabaları bu yapılanların altında kalmak istememe dürtüsü de olabilir. Rüzgârın dönmesi olarak da okunabilir.”

Mesajlar şoke etti! Nihal Candan’ın telefonundaki WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı
Fenerbahçe kanat transferinde son adayını buldu! Premier Lig yıldızı gündemde

By admin

esenyurt escort beylikduzu escort esenyurt escort avcilar escort esenyurt escort avcilar escort atakoy escort esenyurt escort atasehir escort beylikduzu escort beylikduzu escort bahcesehir escort beylikduzu escort mecidiyekoy escort bagcilar escort bakirkoy escort istanbul escort anadolu yakası escort avcılar escort üsküdar escort başakşehir escort beykoz escort